Uncategorized

7. Uluslararası Eyüp Baş Emperyalist Saldırganlığa Karşı Halkların Birliği Sempozyumu Gazi Mahallesi’nde Yapıldı!

semp2 sempIMG_4851  semp3 semp4Emperyalizme Karşı Gücümüz Birliğimizdir!
Uluslararası Eyüp Baş Sempozyumu’nun bu sene yedincisi 15-16 Nisan günlerinde Gazi Mahallesi’nde Hasan Ferit Uyuşturucu İle Savaş ve Kurtuluş Merkezi’nde düzenlendi. Sempozyuma Meksika, Peru, İtalya, Lübnan, İrlanda, Bulgaristan, Fas, Ukrayna’dan konuşmacılar katıldı.
Birinci Gün:
Sempozyumun birinci gününde katılımcılar şehir gezisine çıkarıldı. Armutlu, Çayan, Nurtepe, Çiftehavuzlar, Okmeydanı mahalleleri ve kurumlar gezildi. Gezinin sonunda Gazi’de bulunan Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu İle Savaş ve Kurtuluş Merkezi’ne gelindi.  Sempozyuma katılan davetliler yapılan sohbetlerin ardından evlere misafir edildi.
İkinci Gün:
Ezilen, sömürülen halkların birliği için düzenlenen ve 15 Nisan’da başlayan sempozyum programı Türkiye ve Dünya Devrim Şehitleri için 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı. Ardından Pablo Neruda’nın “Bir Ceza İstiyorum” şiiri okundu. Ardından açılış konuşmasını yapmak adına sözü Devrimci Şair Ümit İlter aldı. Dünyanın merkezinin Pentagon, Dünya Bankası, IMF, NATO, AB olmadığını Nasrettin Hoca fıkrasında bahsedildiği gibi dünyanın merkezinin tam da burası, bu sempozyumun yapıldığı yer olduğunu vurguladı.

“Tarihi Şiir Yazar Gibi
Yazacağız”
“Che’den, Spartaküs’ten, Çiğdem’den, Kürdistan’da direnen Kürt halkından, Suriye’den emanet silahları mutlulukla şakıtacağız” diyen İlter konuşması boyunca dünyada Marksizm’in bitmeyeceği vurgusunu yaptı ve dağlarda, şehirlerde savaşan tüm devrimcilere teşekkür ederek konuşmasını bitirdi.
1. Oturum: Ardından “Emperyalizmin Tecrit Saldırısı” konulu ilk oturuma geçildi. İrlanda, Lübnan, Halk Cephesi, TAYAD adına konuşmacılar emperyalizmin hapishanelerde devrimci tutsakları teslim alabilmek adına ne gibi saldırı politikalarını gerçekleştirdiğini kendi ülkeleri pratiği üzerinden örneklerle anlattı.

“İlk Evlatlarımızı, Sonra
Düşüncelerini Sahiplendik”
TAYAD adına konuşan Naime Kara TAYAD’ın tarihinden, kuruluşundan, mücadelesinden bahsetti. Ülkemizde devrim olana kadar TAYAD’ın mücadelesinin süreceğini belirten Kara; “İlk evlatlarımızı sonra düşüncelerini sahiplendik ve onların sesi olmaya devam edeceğiz” dedi. Ardından söz alan Lübnanlı katılımcı Hasan Jouni, tutsakların elindeki en büyük silahın ölüm orucu olduğunu vurguladı. İsrail’in emperyalizmin ileri karakolu olduğunu belirten Jouni işkenceyi kanunen yasallaştıran tek ülkenin İsrail olduğunu söyledi. Jouni’den sonra İrlanda’dan gelen Sin-Fein temsilcisi Sean O Dubhlain sözü aldı. Hapishanedeki tutsaklarının Halk Cephesi’ne teşekkür ettiğini ve her zaman omuz omuza mücadele içerisinde olacaklarını belirten Dubhlain “Emperyalizme her güç bulduğumuzda vurmalıyız. İrlanda özgürleşene kadar savaşmaya devam edeceğiz” dedi. IRA ve Britanya ile devam eden barış görüşmelerine değinen temsilci “Tek ve gerçek bir ulus olana, Britanya boyunduruğu kırılana kadar barış olamaz” dedi. Halk Cephesi adına konuşan Karip Polat, oligarşinin saldırılarının “hasta” olan devrimci tutsakların “rehabilitesine” dönük olduğunu ancak bu hastalığın sosyalizm hastalığı olduğunu ve tüm saldırılarının direnişle boşa çıkarıldığını söyledi. Fadik Adıyaman’ın direnişinden de bahseden Polat konuşmasını bitirdi ve soru cevap bölümüne geçildi. TAYAD tarihini anlatan sinevizyonun izlenmesinden sonra 2. oturuma geçildi.
2. Oturum: Emperyalizme Karşı Sınıfsal Mücadele konulu 2. oturumda konuşmacı olarak: DİH, Dev-Genç, Yürüyüş, HHB, Ukrayna ve Bulgaristan’dan gelen temsilciler hazır bulundu. Donbass Bölgesi’nden gelen Dimitri Kolesnik emperyalizme karşı mücadelede medyanın öneminden, alternatif ve enternasyonal bir medya cephesinin oluşturulmasından, Türkiye ve Ukrayna’daki sansürden bahsetti. Ve emperyalizmin işçi ayaklanmaları ile halk isyanları ile yenileceğini söyledi. Dev-Genç konuşmasından önce Dev-Genç’in 46. Yıl Sinevizyonu izlendi. Katılımcıların yoğun ilgiyle izlediği sinevizyon salondan büyük alkış aldı. Sinevizyondan sonra Dev-Genç adına Berk Ercan sözü aldı. “Hiçbir zaman kendimizi gençliğin mücadelesi ile sınırlandırmadık. Kimi zaman halkla birlikte kondu kurduk, kimi zaman işçilerle birlikte 15-16 Haziran işçi direnişlerini yarattık” dedi. Elif, Şafak, Bahtiyar, Çiğdem, Berna, Onur, Çayanlar’la dünyada yayılan teslimiyet dalgalarını dağıttıklarını belirten Ercan konuşmasını “Yeni Şafaklar’la dünyaya adalet dersi vermeye devam edeceğiz” diyerek bitirdi. Bulgaristan gençlik mücadelesinden Dimitar Panayatov Türkiyeli devrimcilerin, Halk Cephesi’nin, Dev-Genç’in mücadelesinin onlar için çok önemli olduğunu vurguladı ve Bulgaristan devrim mücadelesi tarihinden bahsetti. Sincan Hapishanesi’nden Özgür Tutsak Didem Akman telefonla sempozyuma bağlandı. Fadik Adıyaman’ın direnişinden, bir süredir Sincan Hapishanesi’nde şehit resimleri bahane edilerek panolara yapılan saldırıdan, ölüm orucu direnişlerinden ve emperyalizmin dünya halklarına yaptığı saldırılardan bahsetti. Akman; “Bizi tutsak aldılar ama hiçbir zaman teslim alamadılar. Sesinizi duymasak da adalet istekleriniz, eylemleriniz bize güç veriyor” dedi. Yürüyüş dergisi adına Ümit Çimen Yürüyüş’ün tarihinden ve devrimci basına yapılan saldırılardan bahsetti. Ardından DİH adına Münevver Aşçı mikrofonu devraldı. Aşçı’nın konuşmasından önce DİSK önünde direnen Oya Baydak’a DİSK patronları tarafından gerçekleştirilen lincin videosu katılımcılara izletildi. Aşçı ülkemizde sınıf mücadelesi önündeki engellerden birinin de sendikalara hakim olan reformist anlayışın olduğunu vurguladı.
3. Oturum: Emperyalizme karşı projelerimiz başlıklı 3. oturumda konuşmacı olarak Ukrayna’dan Maxim Frisov, İtalya’dan Grazıa Vanelli, Hindistan’dan Srıdhar Kunche, Halkın Mühendis Mimarlarından Olcay Abalay Hasan Ferit Merkezi’nden Yeliz Kılıç katıldı. Katılımcılar ülkelerinde emperyalizme karşı ne gibi projeler ürettiklerinden bahsetti. Yarının inşasına bugünden başlanması gerektiği ve kapitalizmin alternatiflerinin üretilmesinin önemi vurgulandı. Konuşmalardan sonra çekilen halaylarla  birinci gün bitirildi.

Ezilen Dünya Halkları,
Emperyalizme Karşı
Silahlanın!
Üçüncü Gün: Sempozyumun üçüncü günü “21. yüzyılda emperyalist savaşlar” başlığıyla başladı. Hindistan, Rusya, Bulgaristan, Ukrayna, İtalya’dan katılan konuşmacılar; savaşların sadece insanları değil doğayı da katlettiğini anlattılar. Hindistan’dan Profesör Sridhar Kunche, direnen halkları yok etme savaşına giren emperyalistlerin halkları teslim almak için her yöntemi meşru gördüğünü anlattı.
Oturumların ikinci kısmında Ortadoğu ve mültecilik konusu konuşuldu. Fas’tan Driss el Hani; “Arap baharının” aynı zamanda halklara, kim devrim yapmaya kalkarsa karşısında bizi görür, mesajını verdiğini söyledi.
Suriye’den gelecek misafir vize sorunundan dolayı gelemediğinden gönderdiği video ile sempozyuma katıldı. Video görüntüsü ile konuşan Suriye Radyo Televizyonu Türkçe Kısmı bölüm başkanı ve araştırmacı yazar Ahmed Al Ibrahem: “Savaşta zafer kazanan bir halkın selamını gönderiyoruz” diye başladı. “Emperyalistler bizim üzerimize BM ile, IMF ile, Kürt, Alevi, Sünni çatışmaları yaratarak geldiler. Hatta 12 yaşındaki çocukların üzerine bomba bağlayarak geldiler. Fakat bizi deviremediler, deviremeyecekler” dendi. Video alkışlarla sona erdi.
Diyarbakır’dan gelen Görkem, orada yaşadıklarını anlattı. Sur’da katliamlar sürerken Diyarbakır’da hayat normal seyrinde devam ediyordu. Bu da halktan ayrı olan bir örgütlülüğün varlığını gösteriyor, dedi.
İdil Kültür Merkezi’nden Veysel Şahin; “Kavganın dili yalın ve sadedir, bizim de dost ve düşmanımız nettir dedi.
Lübnan’dan Dr. Hassan Jouni, “emperyalistler Filistin’deki işgal ve katliamları Suriye’ye saldırarak halklara unutturdular” dedi.
Oturumların üçüncü bölümünde Kolombiya’dan Gustavo; “Kolombiya’da devlet isyanı çökertmeye çalışıyor. Kolombiya’nın çöküşünün sebebi isyan değildir, isyan çöküşün sonucudur” dedi.
Peru’dan Mariella Peruda, “kapitalizme karşı bütün örgütler birlik inşa ettiler, Mendoza böylece parlamentoda bir yer edindi” dedi.
Meksika’dan Gerardo; “Ülkemde kendine devrimci diyen, fakat emperyalistlerle ortaklık yapan bir devlet var” dedi. Çiyapas özerk bölgesi ve Zapatistler hakkında bilgiler verdi. 12-14 Haziran’da Meksika’da yapılacak Anti-emperyalist toplantıya herkesi davet etti.
İtalya’dan Gianfranco; Eyüp Baş’ı selamlıyorum, o olmasaydı biz burada deneyimlerimizi paylaşamazdık, Halk Cephesi’nin deneyleri “Dursun Karataş’ın dünyayı bir kez de Türkiye’den sarsacağız sözüyle başladı” dedi.
İspanya’nın BASK bölgesinden İsascuna, politik tutsaklarınızı ve şehitlerinizi saygıyla selamlıyorum, diyerek sözlerine başladı. BASK bölgesini ve ETA’yı tanıttı.
Yunanistan’dan Mikailes; “Halk Cephesi ve DHKP-C ile birlikte mücadele etmek istiyoruz, DHKP-C’nin aktif mücadelesi Dev-Sol’un devam ettiğini gösteriyor” dedi.
Bulgaristan’dan Alla Gigovci; Rusya’yı Avrupa Birliği, Ulusalcılık ve Kapitalizm konularında eleştirdiklerini söyledi, uluslararası sermayenin dünyada tek başına hakimiyet kurmaya çalıştığını söyledi.
Toplantı soru ve cevaplarla devam etti. Soru  –  cevap bölümüne Kolombiya’da FARC ‘ın barış görüşmeleri tartışması damgasını vurdu. Toplantı, katılımcıların toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Dördüncü Gün:
Sempozyumun dördüncü günü sabahı katılımcı delegelere sabah kahvaltısı verildi. Şehit ailesine ait kahvaltı salonundan Pir Sultan Cemevi’ne geçildi. Delegelerle ortaklaşa sempozyumun sonuç deklarasyonu yazıldı. Saat 15.00’da valilik tarafından yasaklanan Grup Yorum Konseri, delegeler ve halk eşliğinde cemevinin önünde yapıldı. Katılan delegeler Grup Yorum’a desteklerini sunan dövizler yazdılar, halaylar çekip Grup Yorum şarkılarına eşlik ettiler.       

You may also like

Comments are closed.